29 Mayıs 2013 Çarşamba

http://www.youtube.com/watch?v=c8y7vrKmERg
Ben bir kere ölmüştüm.
Ben çok öldüm
Öldüğüm halimin sevdiklerine
Doğduğum halim yabancı uzak.
Bu halimle sevdiklerimi
Öldüğüm halime anlatmak imkansız.
Ben çok öldüm
Her ölümden her doğumdan
Geride anımsamalar hayretler uzaklıklar unutuşlar ..
... ben çok doğdum...

17 Mayıs 2013 Cuma

 
bir buz parçası gecem gündüzüm
dolanı dolanı bir noktayım artık
taş bile taşa tozunu verirken
senden bir haber gelmiyor.

ellerim, 
o eski bozkır söylencesi: 
bir sırdı; çaldı kapıyı gitti diyor.

ayağ göçürdün
toprak kattın
taş bağladın
kanatlarım o yüzden uçamıyor.

bin rüyayı bir tek rüyada gördüm

yedi sabah içre dönsem de
acı geçiyor
acı geçiyor
acı elbette geçiyor

acı çekmiş olmak geçmiyor. 'Kemal Varol'

14 Mayıs 2013 Salı

İnsan hâllerden oluşur ya,bazı hâllerinden geçmek istemezsin sorular o anda belirir,can çekişen bir hâlin çırpınışı gibidir bir umut sorular.. ve cevaplar daima taziyeye yetişir!
 Ey bir zamanlarıma sığınak olmuş dostum!Saklandığın o duvarlar,o evler,o papyonlu ak tüllü davetli törenler umduğun hâllerine vardırmıştır seni.Hiç geçmek istemeyeceğin,sorulara ihtiyaç olmayacak bir ömre sığarsın umarım...
Seninle olan hâllerim öldü,kendimde sevdiğim bitmesin istediğim ... en karanlık anlarda dahi ışığı arayan o hâllerim,asla vazgeçmeyen,teslim olmayan hâllerim... özlediğim ...
http://www.youtube.com/watch?v=QNfPBpG7Egk

12 Mayıs 2013 Pazar

sen gözlerini kapatıyordun bir kıyam'a,
ben mil çektim gözlerime,
dereleri kuruttular,çimenler susuz kaldı, devam etti zaman ve yıkıcıydı,
bizim göz kapaklarımıza saklandığımız o yerde...
Sen çığlık çığlığa bağır çağır kendini ilan ediyordun,
''Karşıt'' olmanın moda olduğu bir yerde,
Sadece görüntülerin ve sözlerin aldatıcı yalvaçlarından biriydin
Kendine utanmaktan sıyrılmanın yollarını bulmuştun
Pencerenin önünden manzaralı odalardan sokuluyordun hayata,
bir ayinden bir ayine konforun büyüsüne kapılmıştın..

Ben yalanın yalancısıydım,gerçeğin hayaleti
Gölgemde utanıyor benden şimdi!
             ve tarih bize yer vermeyecek sayfalarında
              silinip gideceğiz suskunluğumuzda..
                              duygulanmanın şiirlerin küstahlığı ve kibri 
                                   yaşamak ölüyor oysa hızla !

11 Mayıs 2013 Cumartesi


Şehrin merkezindeydim bugün,tek bir yüze baktığımda herkesi görür gibi oluyorum artık,kendimi bile.İnsan artık şehirler eşiğinden kırılmış bükülmüş geçmiş,yaşadığı evlere hatta eşyalara benziyor be Edip Ağbi.!Artık yüzlerine şablonlar asıyorlar,yalnızlıklarıyla aralarında büyük bir paravan var göremiyorlar farkında bile değiller.Korkunç bir tecrübeli ordusu var şehrin sokaklarında yürüyen.Geçmiş de insanların yüzlerine bakar hikayelerini yazardım.Yazdırmıyorlar.An'da hissettiklerini sezer gibi olur,ondan hareketle kişinin neye gittiğini,neyi özlediğini o gün için öyküleştirirdim kendimce.Kurgu yani.. .Artık şehirli yüzlerin öyküleri yok. Kol saatleri ve en son teknolojik telefonlarıyla algılarının yönetimini tamamen bilinmez görüntüsüzlüklere bırakmışlar...Bir kişinin yüzünden okuyorum şehri,eğer yeniden öykülü bir çehre görürsem,başka yüzlere de dönecek yüzüm.İlk karşılaştığım çehre gözüme dur! diyor;indir başını ya da kaldır,bulutlar öyküler yazmayı sürdürüyor..