11 Mayıs 2013 Cumartesi


Şehrin merkezindeydim bugün,tek bir yüze baktığımda herkesi görür gibi oluyorum artık,kendimi bile.İnsan artık şehirler eşiğinden kırılmış bükülmüş geçmiş,yaşadığı evlere hatta eşyalara benziyor be Edip Ağbi.!Artık yüzlerine şablonlar asıyorlar,yalnızlıklarıyla aralarında büyük bir paravan var göremiyorlar farkında bile değiller.Korkunç bir tecrübeli ordusu var şehrin sokaklarında yürüyen.Geçmiş de insanların yüzlerine bakar hikayelerini yazardım.Yazdırmıyorlar.An'da hissettiklerini sezer gibi olur,ondan hareketle kişinin neye gittiğini,neyi özlediğini o gün için öyküleştirirdim kendimce.Kurgu yani.. .Artık şehirli yüzlerin öyküleri yok. Kol saatleri ve en son teknolojik telefonlarıyla algılarının yönetimini tamamen bilinmez görüntüsüzlüklere bırakmışlar...Bir kişinin yüzünden okuyorum şehri,eğer yeniden öykülü bir çehre görürsem,başka yüzlere de dönecek yüzüm.İlk karşılaştığım çehre gözüme dur! diyor;indir başını ya da kaldır,bulutlar öyküler yazmayı sürdürüyor..

Hiç yorum yok: