2 Şubat 2012 Perşembe

Nicedir kendimle dertleşiyorum; mecburiyetten olan her ilişki gibi isteksiz bıkkın ve nefret dolu nöbetler var kendimle olan ilişkimde.Hayatın kıyısı yok sananlara durduğum yeri gösterebilirim oradan izliyorum nehrin denize vardığı nokta kıvamında bir yerdeyim;akışı görmesem de seziyorum,durgunluğa kavuştuğu anı izliyorum.Hep bitişleri başlangıçtan önce görmüşümdür gerçeğe teslim olmuşum duruyorum..Kendim olmayı seçtiğimden beri daha bir soruyorum neden diye.Her cevap daha çok acıtsa da.Sonra yalnızlığından kaçarlarken düştüğüm yerde üzerime basanların ezdiği yerlerimi sağaltıyorum zor..Değiştirmek için hiç bir şey yapmadığımı fark ediyorum durmadan önce de durduğumda da aynı hiçlik.Gündelik yorumlar analizler dışında boş boş bir şey yaptığına inananlara hayret ediyorum.Okuduğu kitaptan izlediği filmden dinlediği müzikten kendine kimlik kazandıranların o eserleri üretenlerden daha fazla kibirli narsist hallerine ağlıyorum,hem korkuyorum da ceplerine taş yaptıkları kelimeler var asla içlerine değmemiş hiç bir harfi anlamamışlar korkuyorum...Durduğum yerde nehir gelip duruluyor kavuşuyor denize birikiyor susuyor ağlıyorum..son mu başlangıç mı bilmiyorum bu kavuşma hep sürerken damlalar kadar az'ım duruyorum duracağım yalana dönmeyecek kalbimi sağaltıyorum.Yalnızlığın serseri mayınlarına çarptım inanmıyorum kendimde dahil insan'a inanmıyorum...

Hiç yorum yok: