8 Haziran 2012 Cuma

“Viktorya dönemi insanı, sekse karışmadan aşkı elde etmeyi aradı. Modern insansa aşka karışmadan seksi elde etmeyi arıyor.” Lale Müldür. 


Evet bulmanın yolu aramaktan geçiyor ama nasıl olacak bu aramak şablonları en baştan eline verilmiş anahtar teslim daireleri arıyoruz elbette aynı şablonlardan herkes haberdar olduğuna göre ona uymaya çabalayarak şeklen ve ruhen bir biçime girmek zorundayız ki en kusursuzu arıyoruz (güzelliğin oranlarının hesaplandığını unutmayarak) eh adrese teslim hayata alışıp dolaştığımız için çarpışmalar karşılaşmalar esnasında ahanda buldum dediklerimiz oluyor tasarlanmış hallerimizle ...Tabii tüm bu pavlovun ruhuna rahmet hallerin aslında neyi gizlemek için olduğunu da psikanaliz ortaya attığından olsa gerek insan sevdalıyım demeye çekinir hale geliyor seks ara farkla önde gidiyor yav madem sevişmek mesele bende sevişir geçerimciler yoğunlukta bu çağda onlar anarşistce toplum sistem eleştirisine terslenirken aslında aşk yoktur arzu vardır şablonunu uyguluyorlar yani yine tasarım yine başkalarının deneyimlerinden oluşmuş bir taslak ...
http://www.youtube.com/watch?v=Kodsi0Hc5Ww
Kolay değil çağ deneyimlerin yaşanmışlıkların hayli biriktiği ve örneklerin fazlasıyla kafa şişirdiği bir çağ yok sayamayız ama her dönem sosyal kültürel şablonların tek tip insan varmışcasına şablonlar sunduğunu ve insanların da onu aradığını da unutmayalım..Çok az insan o hegomanyadan ,sıyrılmış ve gönlüne göre sevebilmiştir sevdiği kişininde o taslaklardan kafasında yerleşmemiş olması halinde gayet hakiki hisler şelale olmuştur belki...

his ve onu elle tutulur gözle görünür kılma zorunluluğu var neticede; kolay değil şiir imge bu zorluktan doğmuştur sanırım (atıyorum ben sanıyorum) Yani seviyorum dediğin andan itibaren görünür kılman bekleniyor e bunun taslakları var hazırda seviyosan sevişeceksin seviyosan arayacaksın seviyosan evlenemeden dokunmayacaksın seviyosan bıdı bıdı bla bla yani önceden sevmiş ve onu toplum ekonomi ve din ekseninde belirlemiş kabataslak şablonlarda yaşamışların deneyimlerini sürdüreceksin yoksa sevmiyosun ...olasılık hesaplarının yapılabildiği bir çağdayız hız ve tüket maddi kültürün temeli artık bulunması değil de aranması bile anlamsız geliyor sevdanın; sunulan şablonlarla herkes arzusuna nesne bulmakta zorlanmıyor, aslında  arzularda haz da sıfır noktasında... dostlar alışverişte görsün hesabı ilişkiler ..Hülasa açlık eskisinden büyük ve uzun aç kalındığında hemen yemek yiyemezsin sadece su sıvı çorbalar ama iştahsızca yersin asıl yemeğe ulaşmak için mecburi beslenme düzenine uymak zorundasındır uzun açlık çekince yenen yemek her koşulda sıkıntı verecektir ve yeme durumu artık keyifsiz mecburi olur ..ayyy sıkıldım

oysa  ''eksikliğim çoktur sende bilirsin eksiklikle kabul eyle gel beni''  demiş Pir sultan Abdal...


Not yinede anlatamadım sanki...

Hiç yorum yok: