5 Mart 2012 Pazartesi

P

Pozantı cezaevi yanlış bir şeyler var bu düzen sorunlu diyen diyebilen herkesin aklını ve gönlünü yordu.İlk değil muhtemel son da olmayacak.Ceza evi adı üzere birilerinin birilerine ceza verme hatta daha da öte onu gözüm görmeye bir daha deme hakkı verdiğimiz bir düzenin en önemli dişlisidir.İnsani olmadığı gibi hukuk senaryolu adil olmayanların filmlerinin son sahnesidir.Gücün otoritenin temeli orasıdır.Canım ne yani suç cezasız mı kalsıncılar bu temele su taşırlar habire.Kapalı kapılar ardın da içinde yaşadığı toplumdan farksız tüketim kültürü dayatmalarının şartladığı çıkmazlarda boğulmuş gardiyan müdür savcı insafına terk edilmiş gözümüzden uzağa saklanıp gönlümüzü uyuttuğumuz alanlardır ceza evleri.Kimiz biz? Bir ülkede kendimize benzemeyen farklı düşünebilen var olanı reddedenleri karanlık kuyulara atmak hakkımız nereden geliyor ?Sürüye kapatamadığımız bizden değildir diyenleriz pisliğe benziyoruz rengimiz tam manasıyla kahverengi gri gibi. Bazen bir şiir okuduğum da bazen bir reddedenin hayat öyküsünü okuduğum da ezber yaşadığım hayatım beni boğar rahatım bozulur kendimle yüzleştirir beni.Farklılıkların diğer algılar üzerinde ki etkisi olmak isteyip olamadığı özlediği ertelediği bastırdığı yanlarının sızısını misliyle onu kendisine anımsatana yollamak isteği sanırım.Sınırları algılarımızdan sökmedik çe çin seddi viran olsa ne olmasa ne..
Mutsuzum ...

Hiç yorum yok: