7 Mart 2012 Çarşamba


Seviyormusun? dedim beni taşır dedi.Elbette sorumun yanıtı değildi.İnsan hayır diyemediğin de diyemeyişinin temelinde yatan çıkarcılığına kılıf bulmak ister.Kendi yalanına inanmak ve inandırmak hastalığı.Aslında demek istediği ben bu toplumun dayattığı yaşama biçimini benimsiyorum diğer tüm insanlar benim ihtiyaçlarımı karşıladıkları sürece onlarla birlikte olurum.Herkes kendisine hamal arıyor.Neyse iyi bir anlatıcı değilim.İnsan davranışlarının ardında ki saklı olanı görürüm içimden konuşurken ne güzel ifade ediyorum ama yazmasını beceremedim gitti.Döneyim kardeşime onun üzerinden tüme varacağım peh.

Güveniyorum bir ilişkiyi evliliği en önemlisi beni taşıyabilir kapasitede bir kadın dedi.Meali sevdikte ne oldu bıraktı gitti kahpe,hiç bir şekilde garanti vermedi,bu zamana kadar ezberletileni sorgulamayan beynime tasarımlarıma çomak soktu,durmadan kendimde olmayan güvenimi yoklattı huzurumu kaçırttı,mutsuz etti beni.Benim istediğim bir ev bir araba onun kredisi bitince arabanın üst modeli belki çocuklarımız olur onlar için bir ev daha benim öyle aşka meşke zamanım yok.Kapitalizm için eril derler,bana kalırsa da öyle ama bu eril olan kısmında ki sakatlık sadece egodan beslenen bir hal almış olması.Şimdi dönelim karşı tarafa güvenilen kadına.Muhtemel bir kaza eseri egosunun tavanlarda gezindiği sıralar da onu indiren birisi çıktı yoluna ve oda bunu sevgi sandı.Ağladı zırladı ,akşam 11 de uyuyup sabah 6:30 da uyanmasını sekteye uğratan bu kişi de kimdi alt üst etmişti dünyasını hemen ondan kurtulmalıydı aşk ne pislik bir şeydi düzenini bozmuştu o her şeyi önceden bilmeliydi saat onun icadı olsa bu kadar sevebilirdi.Program yapmayan insan hayvan gibi bir şeydi onun algısında.Hafta sonları öğlen buluşulacak 4 saat boyunca artık program neye el verirse yapılacak( avm içi etkinliklerde üzerine yoktu.)Karşılıklı alış-verişlerinin ismini sevgi  koymuşlardı.Birisi güvenilir çalışkan sorumlu erkek modeli diğeri ailemizin hamarat olgun güvenilir kızıydı kız dı kız kadın de de ağzının üstüne iki tane indirsin.Hem iş ide iyiydi maaş desen adamdan çok kazanıyordu lakin öyle iş bilirdi ki adamı bununla eziyor ama nasıl sa belli de etmiyordu üstünlüğünü.Tüm enerjisini ve zekasını oluşturduğu modeline sunmuştu.Evlilik provasıydı buluşmaları ev eşyası bakılır plan yapılır evlere dağılınırdı sevgi neydi güvenilir bir gelecekti. Dokunmak yok ne olsa iffetli kızdı.evlenemeden olmazdı.Yersen tabii.elbette onu bu oyuna iten  gelecek planındaki figür ve onun tasarımında ki kadın algısıydı, kendine düşen füguranlığı da iyi oynuyordu.Evlendiler krediyle ev alındı araba da ...

Yoksa bir çeşit tutkal mı demeli kredi borçlarına.. hayat algılarını ruhsuz nesneler gibi yaşayanların bir birlerine katlanabilmek için buldukları bir devamlılık aracımı bilemiyorum.Ama mukterin senaryolarını kendi kafalarında tasarıma dönüştürüp içselleştirdiği bu figüranların aslında o dizilerin devamlılık öznesi olduğuna şüphe yok.

Ne diyorum ben ya yine koptum sanırım anlatmak istediğimden .Not: huzursuzum

Hiç yorum yok: