Biliyor musun? İzlendiğini bilmek?
 İnsan beyni hem yaşatan hem de senin ihtiyacın bu diyip algı süzgeciyle algıyı filtreleyen organımız canımız.Beyin bizim yerimize hallediyor işleri,insanın beyninin bilmem kaçını kullanamadığı safsata,misal;algılarımızı kapattığı doğru insanın temel amacının hayatta kalmak olduğunu kabul ettiği için son derece materyalist bi arkadaşımız.Ya renkleri daha canlı algılayacan da ne olacak,o kadar okuma eni sonu olacağın bi adamın/kadının yanında çocuklarınla bi yaşama kapatılmak demek gibi bir şey.Beynin bu yapısnı bozan ya da filtreyi geçici sürelerle aşabilen şeyler mevcut,(şizofrenler de bu filtre yokmuş)hem doğa da mevcut hem artık kimyasallar var .Bir de amaçsızca ve gösteri olanından olmayan dans,hönkürme biçiminde olabilen ve beğenilme amacı taşımayan şarkı/türkü söyleme kendinden geçmeye yaklaştırıyormuş insanı peyote kaktüsü varmış bir de yerliler kullanıyor.Elbette dans ve müzik izlenen yeni çağ insnanı için gösteri aracı bunlar artık olmaz.Halaya yine de kıyamıyorum onun halen kendinden geçirebildiği durumlar olabiliyor izlenmeyi önemsemeden yapabilinirse ..İzlenen insanın trajedisi var çağın ağrısı bu bence izlendiğini bilen her şeyi gösteriye dönüştürüyor ve beynin algı filtresini aşamıyor haliyle de kurak bi hayat kalıyor elde.Yani izlendiğime eminmişcesine şuraya bunları yazmamın beni zerre rahatlatmaması gibi üstelik tek izleyicisi olan blogger olmama rağmen ..
Not : renkler diyor ve ışık insana içinde yaşadığı kültürün manâsızlığını fısıldıyor filtre kalkana dek böyle..imiş   http://www.youtube.com/watch?v=_W8NR1yJdKU