25 Ocak 2013 Cuma

Hal Niedzviecki,Ben Özelim isimli kitabında yeni konformistleri tanımlarken şöyle diyor: ''bu yeni bireycilik olmak değil hissetmek istiyor.''
Evet,hep konuşan hiç bir şey yapmayan insanı özetliyor.Bunun sınıf bilincinden öte bir anlamı var!Popüler olmak kitle kültürünün amentüsü,sorumluluk almadan hazırdan özel hissetmek ''olmak'' değil.Olmak çaba,emek istiyor.Hissetmek için çaba gerekmiyor mu?Kendin gibi olmak çaba istiyor ama hazır taslaklardan birini seçip giyinirsen özel hissedebileceğini pompalayan bir kültür pop kültür.Herkes öyle özel ki ve bir o kadar da aynı aslında.Sıradan olana küfür gibi bakılıyor.
Özel hissetmenin bedelleri de az değil,mütamediyen birilerinin 'onay'ından alkışından geçiyor o yol hatta bazen de tersine saldırılar bile kendini özel hissettiriyor kişisine göre.Ama bir şey var,bir uzaklık,bir hamlık,bir şey var sentetik gibi,kurulmuş gibi bu yeni konformistlerin algıları,belli sözcükler,kelimeler,belli kodlar var onlara tepki verebiliyorlar,önceden proglamlı,pavlov ruhuna rahmet..!
Bu konformistler sürekli değişmeleri gerektiğine ve her şeyi yapabileceklerine inandırılıyorlar fakat bu yapacakları şeyler de önlerine örnekleniyor sinemacı şarkıcı yazar vs ve veya sporcu örnekler çoğalır..sadece bireysel başarılar ve hissetmek üzerine kurulu,''olmak'' değil.Kullan -at tek kullanımlık çağ.
Elbette imzalarını tanımak zor değil bu yeni konformistlerin.Bir çoğunun zaten kendine ait bir fikri bile yok daha çok var olan fikirler üzerinden durum tespitleri yapmayı tercih ederler.Yani alt yazı geçerler.Bir çoğu sağlı sollu faketmez siyasi takılır çoğunun 'duyarlı' kimliği vardır.Seçkincilik yaparlarken öyle komiktirler ki onları ancak perdelerin gerisini de görebilecek olanlar tanır,konformizme bulaşmayanlar.Nasıl tanır?Bir sezgi gibidir bu tanımak bir süre sonra kendini tekrara düşerler ama tekrar değilmiş gibidir bu. Hayatına,çevresinde ki herkese her şeye karşı titiz ve sorumlu davrananlar sezebilir.Onlar herkesi kendileri gibi yüzeysel ilişkiler kuruyor sananırlar ki çoğu öyledir o insanların,o sığlıkta seçilebilmeleri için sadece iyi bakmak yeterli.Kimi sürekli sinemadan dem vurur,kimi kitaplardan,kimi siyasidir,kimi entelektüeldir bunların ama dediğim gibi hiç biri kendi fikrini üretmez var olanı yorumlar .Sıkıcı olurlar hazıcılıkları sıkmaya başlar hayatında ki insanlara sorumluluk duyan birini.Bu bireyciler kimseyi gerçekten dinlemez sadece sömürmeye bakar fikir devşirir seni dinlemez fikrinden ne çalıp kendini pazara nasıl sunabilire bakar.Ne iyi ne kötü tanımları vardır aslında tutumları da yoktur an'lık şımarık seçkin tepkiler vermeyi sulu gözlü duygusallığı bir marifet bir değermiş gibi satarlar,ama asla sisteme kafa yormazlar habire ''ay inanamıyorum'' ''vahşet'' bu nasıl olabilir şiarları vardır en güçlüsü insanlıklarından iki de bir utanırlar ki bence de utanmalılar ama malesef anladığımız mana da değil o duydukları utanç.velhasıl yaşadıkları ülkeye hayatın gerçekliğine yabancıdırlar.tutumları yoktur.Anlarsın eğer onlardan biri değilsen sezersin.
Hepsine birden nalet gelsin .!!!

Hiç yorum yok: