18 Şubat 2012 Cumartesi


Nedir bu hayat denilen? Boş bir sayfa. Yaşadıkça çoğalan. Hiçbir sayfasını kendim yazmadığım;başkaları hikayelerini yazsın diye kalem olmuşken,ellerimde birikmiş siyah bir boşluk. Kendi hikayesini yapanların satır aralarında ki boşluk benim.Hikayesini yazamayanlar başkalarının hikayelerinin ardında gidenler yaşamamış gibidir bu sebeple ölemezler de ikisine de güçleri yetmez çünkü.Her şeyi açıklayabilirim yalnızlığın ekmeğini yiyenlerden değilim.Yalnızlığın ne olduğunu bilenlerdenim o ayrı.Aklım ermedi ömür sayfaları bomboş bu deftere bakınca neydi beni korkutan neydi vazgeçiren.Yüze yakın kitab okumuşluğumla her korkuma bir ad bulup kendime kendimi haklı çıkarmaktan da yoruldum.Üstelik o cevaplar hakikati anlatmıyor.İnsanlık çok aşağılık bir yerde vahşi doğada bile bizim gibi tür yoktur.Hele o sömürgeler çağının başlaması insanığın namussuz aklının ve egosunun yönettiği kötücül bir tür olmasının zirvesi.Ben insanlığa inanmadım hiç.Ama ona inat insan kalmaya direnenlerin hayatlarına dahil olmak istedim onlara öykündüm,lakin çoğunluğunda yaşadığım hayal kırıklığı beni biraz daha uzaklaştırdı hikayeme dönmekten.Meğer insan kalmakta direnmek diye bir oyun varmış ekmeğini yiyorlarmış arada beni ve ben gibileri de!Hesabım kitabım olmadı hiç olmayacak ta.Defterim boş hikaye için geç kaldım...

İnsan kalamamaktan korktum en çok bu yüzden hiç olmaya yeltenmedim. Aşağılar da başlıyor herkes bu hayat yoluna kimisi akıl çağına namussuzluğuna inat gerçekten insan kalarak giidiyor ömürleri kısa olsa da hikayeleri sonsuzluğa değerek...

Neyse tütün kokar gecelerim ellerim gideyim...

Hiç yorum yok: